Bugün dünya bir paylaşım savaşının içinden geçiyor. Savaş bir kısım ülkede aktif olarak sürüyor. Birçok ülke ise savaşın öngününde. Savaş ocakları yeni ocakların eklenmesiyle büyüyor. Bütün ülkeler genel bir savaşın ayak seslerini duyuyor, savaşa hazırlanıyor. Bunu ülkelerin iç politikada aldıkları önlemler ve savaş harcamalarındaki astronomik artışlarda görebiliyoruz. Savaşa hazırlanan her ülkede savaş hali...
DevamıRosa Luxemburg, I. paylaşım savaşındaki tutumundan hareketle Alman Sosyal Demokrat Partisini kokuşmuş bir cesede benzetmişti. Bu niteleme bugün Türkiye sol, sosyalist, komünist vb. (bu toplam yazının devamında sosyalist hareket olarak belirtilecek) parti ve örgütler için çok hafif kalıyor. Dünya komünist hareketinde ideolojik, politik ve örgütsel bozulmaların ne zaman başladığı konusunda çok farklı açıklamalar...
DevamıKapitalist sistemde seçimler burjuvazinin ekonomik, politik, askeri egemenliğinin işçi ve emekçilere onaylatılmasıdır. Bu yolla burjuvazi kitlelerde büyüyen öfkeyi düzenin sınırları içinde tutar. Düzenin ekonomik, politik, kültürel ve ahlaki çürümüşlüğünü örter. Bu düzende seçim sonuçları önceden bellidir. Seçime katılan hangi parti kazanırsa kazansın, kazanan hep burjuvazidir, sermayenin temsilcileridir. Seçimde oy kullananların ezici çoğunluğu, işçi ve...
DevamıTürkiye’de sağ, milliyetçi, muhafazakar partilere oy verenlerin oranı yüzde 60-70’leri bulmaktadır. Bu kitle, 1950’den beri istikrarlı bir hal almıştır. Örneğin bir çok Avrupa ülkesinde iktidarlar, sağ ile sosyal demokrat partiler arasında yer değiştirirken, Türkiye’de kendine sosyal demokrat diyen partiler 1946 yılından beri iktidar yüzü görmemişlerdir. Bir iki koalisyon hariç. Türkiye devrimci, demokrat hareketi bu...
Devamıİleri Doğru Sağlam Bir Adım Atmak İçin Üç Adım Geri 1921 yılı başında iç savaş bittiğinde Sovyet Rusya sadece beyaz ordulara karşı değil, uluslararası burjuvaziye karşı bir zafer kazandı. Bu zaferle birlikte Sovyet Rusya’nın uluslararası ilişkileri gelişmeye başlandı. 1921 başından başlayarak birçok ülkeyle (Türkiye, İran, Afganistan ile dostluk anlaşmaları, Polonya, Litvanya, Letonya, Litvanya ile...
DevamıDerginin bir önceki sayısında “Komünistler Birliği’nden Komünist Enternasyonal’e yazı dizisini” değerlendirirken, post Marksistlere karşı verilecek kuramsal mücadelede, tarihsel süreçleri yeniden değerlendirerek sunmanın yanında, doğru bir Marksist bilimsel kurama sahip olmanın önemine değinmiştik. Ancak bu şekilde, Marksizm’e yapılan saldırıları, kuramsal yanlışları içinde görmek ve göstermek mümkün olacaktır. Oysa çoğu ‘Marksist’ yazın, ne saldırının kuramsal...
DevamıSınıf mücadelesi tarihi, işçi sınıfının görkemli ama bir o kadar da sonuçsuz, yenilgiyle sonuçlanan başkaldırılarıyla doludur. Kendiliğinden başkaldırılar, tarihsel deneyimin de kanıtladığı gibi, birincisi, nispeten uzun bir birikim döneminin ürünü olmaları, ikincisi önceden planlanamamaları ve üçüncüsü, genel olarak bir bilinç ve örgütlülükten çok devrimci bir bilinç ve örgütlülüğe dayanmamalarıdır. Türkiye işçi sınıfının 15-16 Haziran...
DevamıKapitalist sistemde seçimler burjuvazinin ekonomik, politik, askeri egemenliğinin işçi ve emekçilere onaylatılmasıdır. Bu yolla burjuvazi kitlelerde büyüyen öfkeyi düzen içinde tutar. Düzenin ekonomik, politik, kültürel ve ahlaki çürümüşlüğünü örter. Bu düzende seçim sonuçları önceden bellidir. Seçime katılan hangi parti kazanırsa kazansın kazanan hep burjuvazidir, sermayenin temsilcileridir. Seçimde oy kullananların ezici çoğunluğu, işçi ve emekçiler,...
DevamıKendiliğinden ayaklanma ve başkaldırılar, tarihsel deneyimin de ortaya koyduğu gibi, üç temel gerçeği ortaya koymaktadır. Birincisi nispeten uzun bir birikim sürecinin ürünü olmaları, ikincisi önceden planlanamamaları ve üçüncüsü, genel olarak bir bilinç ve örgütlülükten çok devrimci bir bilinç ve örgütlülüğe sahip olmamaları nedenleriyle bilinçli ve örgütlü ayaklanmalardan ayrılırlar. 15-16 Haziran ayaklanması bütün bu özellikleri...
DevamıBütün devrimciler duyguludur diye düşünüyorum. Buna insancıl da diyebiliriz. Başkaları için kendilerini ateşe atmaktan çekinmezler! Yani Kendi çıkarlarını toplumsal çıkara tabi kılanlara, sosyalizm için mücadele ederken bu sistemin düşmanı olmayı göze alanlara devrimci deniliyor! Bu yola bir girdin mi sonu yoktur. Öyle günün koşullarına uyup albenisi olduğu zamanlarda “mış” gibi davrananlardan bahsetmiyorum; gerçek devrimciler...
DevamıASIL İHTİYACIMIZ Güçsüz toplumlar, örgütsüz toplumlardır; dinci-gerici ve/veya milliyetçi-ırkçı-şoven burjuva ideolojileri ile beyinler uyuşturulmuş ve sahte düşmanlar gösterilerek tepkileri saptırılmış, kendi Muazzam potansiyel güçlerine yabancılaştırılmış toplumlardır. İşte bu nedenledir ki güçsüz toplumlar, güçlü liderler ister. Fakat bizim, bir ‘kurtarıcı’ya değil; -işçi emekçi ve tüm ezilenler olarak- kendi muazzam gücümüzü örgütlemeye, güçlü örgütlere ve dişe...
DevamıKurtuluş İşçi Sınıfının Devrimci İktidarındadır! 2022 1 Mayıs’ından bugüne, Türkiye’nin içinde debelendiği ekonomik ve politik kriz daha da derinleşti. İşçilere, emekçilere ve Kürt halkına yönelik ekonomik ve politik baskı ve saldırı şiddetlendi. 2023 başında işçi ve emekçilerin yaşamını zindana çeviren yoksulluk ve geleceksizliğe, depremin yol açtığı acı kayıplar eklendi. On binlerce işçi ve...
DevamıSöz ve Eylem yayınladığı iki bildiriyle Cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerine ilişkin görüşlerini açıkladı. O bildirilerde 2017 referandumuyla başlayan süreci meşru olmadığını belirterek, başkanlık seçimlerinde hiçbir adaya oy kullanmama çağrısı yaptık, bugün de bu çağrıyı yineliyoruz. 14 Mayıs parlamento seçimlerine yaklaşımımızı ise şöyle açıkladık. Somut durumumuz ve önceliklerimizi dikkate alarak seçime kendi adaylarımızla katılamıyoruz....
DevamıBugün dünya kapitalizmi, derinleşen ekonomik-siyasi kriz ve büyüyen bir paylaşım savaşının kavşağındadır. Bu kavşakta ister burjuva demokrasisi, isterse çeşitli eklerle diktatörlük olarak nitelenen bütün burjuva diktatörlükler, işçi sınıfına, emekçilere yönelik ağır bir saldırıyı örgütlüyor ve uyguluyor. Sermaye düzeninin bütün defoları, ekonomik-politik krizler, enflasyon, fiyat artışları, işsizlik, yağma, talan, işçi ve emekçilerin sırtına yükleniyor. Aşırı...
DevamıDoğal felaketlerin yol açtığı yıkımlar bu felaketlerin gerçekleştiği ülkedeki sermaye birikimi koşullardan ayrı olarak değerlendirilemez. Bu koşullar yıkımın boyutlarını, doğal afetin oluşmasından sonra değil, öncesinden belirler. Sermaye birikiminin temelinin artı-değer üretimi olduğunu biliyoruz. Gelişmiş kapitalist ülkelerde sermaye birikimi esas olarak artı-değerin sızdırılmasına dayanır. Bu ülkelerde emlak rantı günümüzde sermaye birikiminde önemli bir yer...
Devamıİçindekiler /-”Dünya Politikasında Patlayıcı Madde”, -Yaşamın İçinde Olmak Komünistler Birliği’nden Komünist Enternasyonal’e –IX, -Okur Mektubu, –Yaşamı On Yıla Sığdıranlar Dergiyi .pdf Formatında Okumak İçin Tıklayınız >...
DevamıKrizde Kısır Döngü Söz ve Eylem’in 2020 ve 2021 değerlendirmelerinde uluslararası durumla ilgili olarak üç nokta öne çıkartılmıştı. Bunlardan birincisi dünya kapitalizminin içinde bulunduğu krizle ikincisi, emperyalist savaş, üçüncüsü de kriz ve savaşa karşı gelişen sınıf mücadelesiyle ilgiliydi. 2008’de başlayan dünya kapitalist ekonomisinin büyük krizi, 2019’da ilan edilen pandemi ile birlikte, yeni boyutlar...
DevamıSınıfla siyaset arasında olması gereken birliğin yokluğu, yaşamın tüm alanlarında karşımıza çıkmaktadır. Varolan tabloya baktığımızda çıkan sonuç son derece vahimdir. Ne mi var o tabloda! Sınıf sendikacılığından çoktan vazgeçmiş, sermayenin fabrika iktidarının güvencesi, işçileri satış sözleşmeleri ile sermaye gruplarına satan sendikalar var. Birkaç yüz kişiyi geçmeyen basın açıklamaları ve düzen karşıtı eylemler var. Kitlesellik...
Devamı