Türkiye’nin en büyük iş cinayeti olarak tarihe geçen olayda Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.ye bağlı Eynez bölgesinde faaliyet gösteren kömür ocağında yüzlerce işçi, güvencesizlik ve denetimsizlik nedeniyle göz göre göre ölüme gönderildi. Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.,Soma’daki 18 milyon ton kömür rezervine sahip ocaklarının işletmesini, 2005 yılında Türkiye Kömür İşletmeleri’nden (TKİ) rödovans (kömürpayı) karşılığında devraldı. Özelleştirmeden sonra da herhangi bir tedbir...
DevamıBurjuva siyaset, Mart yerel seçimleriyle birlikte ekonomik ve siyasal çalkantılar ortamında yeni bir döneme giriyor. AKP, 2001’de yaşanan ekonomik ve siyasal istikrarsızlığın ardından, “istikrar”ı sağlama vaadiyle iktidara geldi. Esas olarak işçi ve emekçilerin bilinç ve örgütsel geriliği üzerinde kurulan “istikrar,” sihirli bir formül gibi bir yandan işçi ve emekçilerle düzen arasında kopmaya yüz tutan...
Devamı-I- Bilmem farkında mısınız; Bay Erdoğan sık sık “Biz kimin özel yaşamına müdahale ettik ki?” demeyi pek seviyor ve bu sözü de en çok haklarımıza, özgürlüklerimize, kendi taraftarlarının yaşam tarzından farklı olan yığınların yaşam tarzlarına en hoyrat, en ağır biçimde saldırıya geçtiği anda daha sık tekrarlıyor. Ve toplum en hararetli biçimde bu saldırıyı tartışırken...
DevamıHDK veya çatı partisi oluşumu düşüncesi ÖDP sürecinden hemen sonra gündeme gelmişti. ÖDP oluşumu eksiler artılar düşünülmeden bir heyecanla oluşturuldu, iyi niyetlerle tüm sorunların üstesinden gelineceği sanıldı. Ama yaşam bunun böyle olmadığını ve olamayacağını gösterdi. İlk günden itibaren ayrı düşüp ayrı eylem biçimlerini savunan insanların biraraya gelseler bile bir olamayacakları, yaşanarak denendi. Böylece de...
DevamıBilindiği gibi Karadeniz Bölgesi ve özellikle de Samsun ile Trabzon en yoğun asker cenazelerinin geldiği iller. Artık savaş sonlanıp gözyaşları dinecekse bu bölge en çok sevinecek bölgedir. Nasıl ki Kürt bölgelerinde ülkenin bir asli unsurunun insanları yok oluyorsa; burada da diğer tarafı yok oluyor. Ama bu anımsanma yalnızca ölüm gündeme gelince oluyor. Örneğin,”Kürtçe” konuşuyor...
DevamıKapitalist işletmelerin hızla gelişmesi, tarımda yoksul ve küçük köylülüğün durumunu her yıl biraz daha kötüleştiriyor. Emperyalist tekellerin dayattığı ekim alanı ve üretim sınırlamasını içeren tarım kotaları, bu durumu daha da ağırlaştırıyor. Her yıl on binlerce yoksul ve küçük köylü, topraktan koparak işgücü piyasasına katılıyor. Dünya fındık üretiminin % 70’ini üreten Türkiye’de fındık üreticisinin durumu,...
DevamıSeçimler sonrası Yunanistan, yeni kurulan hükümetin AB kaynaklı dış basınçla birlikte emekçiler üzerinde yoğunlaştırdığı kemer sıkma politikalarıyla, bolca gündeme gelmeye devam ediyor. Avrupa Birliği’nin isteklerine paralel hareket eden yeni hükümet, AB merkez bankası AK ve IMF’ den oluşan Troyka heyetiyle birlikte kesintiler üzerinde çalışmalarını sürdürüyor. Başbakan Antonis Samaras ve hükümetinin 2013 ve 2014 yılları...
DevamıKaradeniz’de sel olması için ille de dere olmasına gerek yoktur. Dik yamaçlardan oluşan vadiler, aniden yağan yağmurlarla, bırakın dereyi, ırmaklara, şelalelere dönüşür. Hele ki bu yağışlar bir de yaz aylarında oluyorsa bu suyun önünde durmak olanaksızdır. Çünkü toprak kuru ve suya doymamış olduğu için geçirgenliği yoktur, dolayısıyla olduğu gibi akıp gider. Dik yamaçlardan indiği...
DevamıBu kavramları, ilk kez içeriğiyle birlikte geçmiş dönemlerde duysaydınız ne düşünürdünüz bilemiyorum; ama bu iki olgudan biri, gerçekten diğerinin yapılışını zorunlu kılacak bir etmen olabilir. Bu durum da korkutucu bir senaryo yaratabilir. İki kavramın ilk bakışta birbirine değen noktaları da pek göze ilişmiyor ama biraz kapsayıcı düşündüğünüzde ilişkiyi çok net görebileceğinize eminim. Düşünmemiz gereken,...
DevamıTürkiye’nin içinde bulunduğu koşullar, ekonomik ve siyasal durum da AKP hükümetinin bir savaş hükümeti olduğu yolundaki tespiti, kuşkuya yer bırakmayacak biçimde doğruluyor. Yazının başlığının çok iddialı olduğu kuşku götürmez. Türk halkının büyük bir çoğunluğu AKP’nin üçüncü dönem iktidarından; Kürt sorununun çözümünü, “sivil “bir anayasa” ve “ileri bir demokrasi” beklerken bunun tamamen tersini ileri sürmek...
Devamı