“Bütün dünya için şiir söyleyen en büyük şair. İnsanlığın ezici çoğunluğundan biri, büyük bir insan. Öz yurdunda ezilmiş büyük bir yurtsever. Yüzyılın şiirinde bir eşi daha olmayan Nâzım Hikmet Benim gözümde yiğitliğin ve sevecenliği ta kendisiydi.” Pablo Neruda Tarihin tempolarının alabildiğine hızlandığı devrim ve geçiş dönemleri vardır. Örneğin öncesi ve sonrasıyla -çok...
Devamı14 Haziran 2021’de Brüksel’deki Kuzey Atlantik Konseyi toplantısına katılan Devlet ve Hükümet Başkanları tarafından yayınlandı 3. Çok yönlü tehditler, iddialı ve otoriter güçlerin sistematik rekabeti ve tüm stratejik yönlerden ülkelerimize ve vatandaşlarımıza yönelik artan güvenlik sorunlarıyla karşı karşıyayız. Rusya’nın saldırgan eylemleri Avrupa-Atlantik güvenliği için bir tehdit oluşturuyor; terörizmin tüm biçimleri ve tezahürleri hepimiz...
Devamı1980 yılının yaz aylarıydı. Burjuvazi, 12 Eylül’e giden yolu kan ve gözyaşlarıyla döşüyordu. Sivil faşist saldırılar, resmi güçlerin desteğiyle tırmandırıldıkça tırmandırılıyordu. Fatsa’da insan avına çıkmıştı katiller. Çorum’un neden kan gölüne döndürüldüğü, kan akıtanlar bile anlayamıyordu! Artık can güvenliğini insanlar kendileri sağlamaya başlamışlardı. Çünkü kolluk kuvvetlerinden de korunmak gerekiyordu! Güvenlik güçleri, sivil faşist güçlerin...
Devamı27 Mayıs 1960 darbesi sol içinde kafa karışıklıklarına yol açmış bir konudur. 1960’ların Mihri Belli, Hikmet Kıvılcımlı gibi eski kuşak komünist liderleri, Mahirler, Denizler ve bunların devamcıları, 27 Mayıs konusunda dönemin Kemalistleri tarafından ileri sürülen tezleri savunmuşlardır. İbrahim Kaypakkaya bir istisna idi ve o 27 Mayıs’a devrim değil, “darbe” diyordu. Kemalist tez ana hatlarıyla...
DevamıHenüz bugünkü adıyla anılmamış olsalar da mafyatik örgütlenmelerin tarihi (el koymalar, gasplar, yağmalar vb. ), özel mülkiyetin ortaya çıkışına dek uzanır. Bu örgütlenmeler en gelişmiş özel mülkiyet düzeni olan kapitalizmle birlikte hem işlevsel hem de güç olarak büyüyüp yaygınlaşarak, kapitalist devlet aygıtının ayrılmaz bir parçası haline geldiler ve bugün kapitalist devletin ekonomik, siyasi ve...
DevamıGiriş 1945’te II. Paylaşım savaşının ardından kapitalist sistemin ABD hegemonyasında yakaladığı hızlı büyüme, -özellikle 1971 dolar krizinin ardından- yerini inişli çıkışlı süreğen bir bunalıma bıraktı. 1987’de ABD’de baş gösteren kriz, kapitalist dünyayı yeniden sarsmaya başlayınca bu kez kapitalizmin imdadına Sovyetler Birliği’nin çöküşü yetişti. Sosyalist sistemin çöküşüyle kapitalizm yeniden 1945’dekine benzer, hızlı bir gelişme yakaladı. ...
DevamıKomünist Enternasyonal’in Kuruluşu 1919 yılına Sovyet Rusya, emperyalist kuşatma ve bütün Rusya’yı kapsayan iç savaş koşullarında girdi. Emperyalist paylaşım savaşı 1918 Eylülünde imzalanan ateşkesle sonuçlanmıştı, ancak, yarattığı sarsıntı sürüyordu. Galip devletlerin orduları da dahil, emperyalist devletlerin ordularında kargaşa giderek büyüyordu. 1919 yılı başında Karadeniz limanlarında bulunan Fransız donanmasında, Şubatta İngiltere Fransa ve Amerikan birliklerinde...
Devamı“…Trabzon’dan bir motor açılıyor, sa-hil-de-ka-la-ba-lık! motoru taşlıyorlar, son perdeye başlıyorlar. burjuva kemalin omzuna binmiş kemal kumandanın kordonuna. kumandan kahyanın cebine inmiş kahya adamlarının donuna uluyorlar, hav…hav… hak tü… gördün mü ikinci motoru.” Nazım Hikmet Her ne kadar, bir süreliğine davayı yüklendiğini söyleyen savunma avukatları karşı tarafla iş tutup davayı sattıysa da, davanın ateşi...
DevamıSiyah-beyaz resimlerde kalmamalı devrimciler! Tarihin, güzel sayfalarına konmalı. Yaşanan upuzun ömürlere sığdırılanların yüzlerce katını 15-25 yaşlara sığdıranlar, siyah-beyaz resimlerde kalmamalı! Bir dost, bir yakın veya bir yoldaş elinde özlemle bakılanlardan daha değerli olmalı devrimcilerin resimleri ve kendileri! Kabakdağ Mezarlığı’na Fikri Sönmez’in anmasına gidenlerin bazıları, başka bir mezara uğrayıp saygı duruşunda bulunurlar. Belki de saygıyı...
DevamıSon çeyrek yüzyılda kapitalist-emperyalist sistemde yaşanan gelişmeler; ABD’nin ikinci paylaşım savaşı sonrasında sistem içinde kurduğu hegemonyanın zayıflaması, çatırdamaya başlaması, sistem içerisinde güç dengelerinin bariz biçimde değişimi, yeni güç odaklarının ortaya çıkması, kur ve ticaret savaşları, gümrük duvarlarının karşılıklı olarak yükseltilmesi, dünya çapında faaliyet yürüten büyük tekelci grupların batıklarının devletler eliyle engellenmesi, korumacı önlemler vb....
DevamıAvrupa’da Devriminin İlk Dalgası Avrupa’da devrimin ilk dalgası Ocak 1918’de Avusturya’da, Viyana’da Daimler işçilerinin grevi ile başladı. Bu grevi Budapeşte cephane fabrikası işçilerinin grevi izledi. Grevler kısa sürede bu iki kenti kapsayan genel greve dönüştü. Grevlerle birlikte ilk işçi konseyleri de ortaya çıkmaya başladı. 2 hafta süren grevin yankıları Almanya’da ortaya çıktı, Berlin metal...
DevamıSınıf mücadeleleri, savaşlar ve devrimlerle geçen olağanüstü bir yüzyılı geride bıraktık. Kapitalizmin emperyalizme dönüşmesi ile birinci emperyalist paylaşım savaşı ve 1917 Ekim Devrimi yüzyılın başında kapitalist toplumun fiziksel olarak değil ama tarihsel gelişimi açısından sona erdiği toplumsal gelişiminin tamamlandığı çağdır. Rusya’da işçi sınıfının önderliğindeki devrim, burjuvazinin 1789 Fransız İhtilali ile açılan burjuva devrimler çağını...
Devamı“Sararıp dökülmeden önce Kızaran yapraklar ki onlar, Can verdiler ortalığa Bütün bir sonbahar. Mevsim dönüp de yeniden Yeşermeğe başlayınca rüzgar, Çıplaklığında o atın yine onlar koşacaklar O çocuklar O yapraklar O şarabi eşkıyalar. Onlar da olmasa benim gayrı kimim var? “ Can Yücel İkinci Paylaşım Savaşı sonrası yayılan kısmi iyimserlik havası, bir yanıyla...
DevamıYan yana upuzun Boylu boyunca Tepeden tırnağa kan, Yiğitler ki, her biri bir parça vatan Gözlerinde bir küfür kavgası Ana avrat Ah ulan… Ahmet Arif 68 Hareketi, evrensel ölçekte kitleselliğinin yanı sıra, ülkelerin sosyo-ekonomik ve kültürel gelişmişlik düzeylerine bağlı olarak, değişik coğrafyalarda farklı yansımalar ve farklı algıların koşullandırdığı devrimci tonu farklı eylemliliklerin hayat bulduğu,...
DevamıGiriş Birinci Emperyalist Dünya Savaşı’nın sonucunda sınırlar yeniden çizildi. Sykes Picot ve Lozan anlaşmaları gibi Kürtlerin ve Kürdistan’ın bölünüp, parçalanmasını derinleştiren yüzyılları etkileyecek oldukça tarihsel süreçler yaşandı. Geçmişte beyliklerin, özerk yönetimlerin, eyaletlerin bulunduğu Kürdistan ve Kürt ulusu; parçalanma ile birlikte statü sahibi olamadığı bir denkleme hapse edildi. Bölgede yeni kurulan devletlerin sınırları çizilirken Kürt...
DevamıTürk burjuvazisi Suriye’deki operasyonlarını genişletiyor. Batı Kürdistan’ın batısından sonra şimdi de; Suriye ve dünya gericiliğinden topladığı çetelerle birlikte, doğusuna, Batı Kürdistan’a operasyon düzenliyor. Bu savaş emperyalist güçlerin, ABD, İngiltere, AB, Rusya vb. ve emperyalist emellerle savaşa katılan Türkiye gibi ülkelerin dünyayı yeniden paylaşmak için giriştikleri emperyalist savaşın bir parçasıdır. Bu savaş kimi sol çevrelerin...
Devamı2. Emperyalist savaş sonrası, ABD hegemonyası altında kurulu kapitalist dünya dengeleri bugün önemli ölçüde değişti; Kapitalist-emperyalist devletler arasında 1971’den beri bozulan denge, Sovyetler Birliği’nin yıkılmasının ardından daha da bozuldu. Japonya ve Almanya, 2. Dünya Savaşı sonrasında kendilerine dayatılan bağımlılığı yırtıp atarak ekonomide hızla ilerlediler. Almanya, egemenlik ve denetim sınırlarını Hitler döneminin ötesine taşıdı. Çökmesinin...
DevamıKomünist Hareket’in gerek seçimlere, gerek burjuva parlamentarizm ve parlamenter mücadeleye ilişkin görüşleri Söz ve Eylem’in ilk sayısından itibaren çeşitli vesilelerle ele alındı. Yeniden özetlersek; Birincisi; komünistler seçimleri ve parlamentoyu bir kurtuluş aracı olarak değil, bir mücadele alanı ve aracı olarak görür. Parlamenter yolla ya da barışçı yolla burjuva düzenin değişeceği gibi ham hayallere kapılmaz. Tersine,...
Devamı1-İşçi Sınıfı Konumu ve rolü İnsan tarihin öznesidir, değişir ve değiştirir. Öznesi insan olmayan bir tarihsel süreçten söz edilememeyeceği için, tarihsel eylemin en üst biçimi olan komünizmin zorunluluğu ve kaçınılmazlığı insan eyleminin, bu eylemin toplumsal gücü olan işçi sınıfının dışında aranamaz. Sınıf mücadelesi dışında bir tarih anlayışı idealizmdir. İşçi sınıfı, sermayenin karşıt kutbu olarak,...
DevamıI Giriş Kapitalizmi var eden tarihsel – toplumsal süreç, aynı zamanda onun yok oluş koşullarını da yaratır. Bu koşullar, üretici güçlerdeki gelişmeye bağlı olarak gelişen ve olgunlaşan üretimin toplumsal karakteri ve üretim araçlarından yoksun mülksüzler sınıfının oluşması ve büyümesidir. Ancak komünist toplumun, kapitalist toplum içindeki bu ögeleri, içinde hareket ettikleri kapitalist kabuğun kırılmasıyla, özgürleşerek...
Devamı